1922 Manisa yangını, 5 Eylül 1922 gecesi başladı ve 8 Eylül'e kadar devam etti ve yangının sonucunda şehirdeki binaların yüzde 90'ı yıkıldı (~10.000 bina).12 Olaylar Türk-Yunan Savaşı (1919-1922) sırasında meydana geldi. Yangın Türk ordusu önünde geri çekilen Yunan askerleri tarafından başlatıldı.3 ABD Viskonsülü James Loder Park, Manisa'da ve komşu bölgedeki kurbanların sayısını binlerle tahmin etmektedir. Türk kaynakları ise Manisa kasabasında 4.355 kişinin öldüğünü iddia ediyor.45
Manisa, Batı Anadolu'da Spil Dağı'nın eteğinde bulunan tarihi bir kent, 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'na katıldı.
Birinci Dünya Savaşı ardından Yunanistan Müttefik Güçler tarafından desteklenerek 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir'e çıkartma yapar ve çevre bölgeyi işgal etmeye başlar. Manisa kasabası silahlı muhalefet olmadan 26 Mayıs 1919 tarihinde Yunan askerleri tarafından işgal edildi.13 Üç yıldan fazla süren işgal sırasında, yerel Türklerin kötü muameleden şikayetleri oldu.14 Savaş sırasında Türkler ve Yunanlar arasında karşılıklı mezalim uygulandı.
Türk ordusunun Ağustos 1922 tarihinde başlayan saldırıları karşısında Yunan orduları İzmir ve Ege kıyılarına doğru çekildiler. Geri çekilme sırasında, kasaba ve köyleri yaktılar ve yol boyunca Türk halkına zulüm uyguladılar.15 Manisa'nın doğusundaki Alaşehir ve Salihli gibi Kasabalar, yakıldı. Manisa'da yangından birkaç gün önce, şehrin yakılacağı söylentileri dolaşmaya başladı.16 Türk kaynaklarına göre, Rum ve Ermeni nüfusunun şehri terk etmesine Yunan ordusu tarafından izin verildi.17 Batılı kaynaklara göre Hıristiyanlar genel olarak Türk ordusu gelmeden önce kaçtılar.18 Türk kaynakları, yerli Türklerin ve Müslümanların yangın gününe kadar evlerinde kalmalarının emredildiğini iddia ediyor.19
Şehrin yakılması Yunan ordusu tarafından itina ile organize edildi, ve yangınlar özel organizeli gruplar tarafından birden fazla yerde başlatıldı.20 Türk kaynaklarına göre kundakçıların önemli bir kısmı yerli Rumlar ve Ermeniler'den oluşuyordu.21 Salı 5 Eylül gecesi ve 6 Eylül sabahı, yangınlar Çarşı mahallesinde ve başka yerlerde başladı.22 Birçok insan güvenli yere ulaşmak için evlerini terk etti ve dağlara ve tepelere doğru kaçtı.23 Bu kaos sırasında bazı insanlar Yunanlar tarafından öldürüldü ya da yandı.24 Kaçan nüfus birkaç gün boyunca dağlarda saklandılar.2526 Bu arada Türk ordusu hızla ilerlemeye devam etti ve bazı arta kalan Yunan birlikleri ile çatışmadan sonra 8 Eylül'de şehrin kalıntıları üzerinde kontrolü ele aldı.27 Fakat o sırada zaten şehrin çoğu yıkılmıştı.
Gülfem Kaatçılar İrem, küçük bir kız olarak yangına tanık oldu ve ailesi ile tepelere kaçtı, onun hatırladıkları:
Şehir neredeyse tamamen Cemalettin adında bir Türk mimar tarafından modern bir plana göre yeniden inşa edildi.28 Şehir tarihi yapılarını ve öğelerinin birçoğunu kaybetti, ancak iki selatin Osmanlı camii'sinin etrafındaki küçük bir alan kurtuldu. Sonraları kasaba tekrar büyüdü ve 2012 yılında 309.050 nüfusuna ulaşmıştı.29
Daha sonra, harap şehir ve çevresi, çok sayıda insan tarafından gezildi. Türk hükümeti Tetkik-i Mezalim veya Tetkik-i Fecayi heyeti adında bir komisyon kurdu ve bunlar olayları ve mezalimi araştırmış ve belgelemiştir.30 Ünlü Türk kadın yazarı Halide Edip yangından sonra şehri gördü. Fransız hükümeti temsilcisi, Henry Franklin-Bouillon, şöyle demiştir: "Magnesia (Manisa) kentinde 11.000 evden sadece 1.000'i ayakta kalmıştır.31 Patrick Kinross'a göre: "kutsal tarihi Manisa şehri içindeki on sekiz bin binadan sadece beş yüz ayakta kalmıştır." Toplam ekonomik hasar elli milyondan fazla lira (çağdaş değer)olarak tahmin edilmiştir.32 Yunan askerlerinin bazıları, şehrin yeniden inşasında kullanıldı, Karaköy camii'nde olduğu gibi.33
İstanbul'da Amerika Birleşik Devletleri Konsolos Yardımcısı, James Loder Park, Yunan çekilişinden hemen sonra yaptığı gezide durumu şöyle açıkladı34 :
Yangın sırasında kurbanların toplam sayısı tam olarak bilinmemektedir. Türk kaynakları 855 kişinin vurularak ve 3.500 kişinin alevler içinde öldüğünü tahmin ediyor.3536 Çekilen Yunanların tarafından yakılan birkaç yakın kasaba ile bir karşılaştırma yapılabilir. Alaşehir'de 3.000 ve Turgutlu'da 1.000 ölünün olduğu tahmin edilmiştir. Yaralı sayısı da bilinmiyor, Türk kaynakları üç yüz kızın Yunanlar tarafından kaçırıldığını ve tecavüz edildiğini belirtiyorlar.37 Birçok tecavüz mağduru korkusundan ya da utancından bu konuda sessiz kaldığı düşünülüyor.38 Esir alınan Yunan askerlerinin bazıları tecavüz ettikleri Türk kadınları tarafından linç edildi.39
Olaylar yağma eşliğinde gerçekleşti ve insanlar, ateşte eşyalarını ve mallarını kaybettiler.40 Evlerin sakinleri yıkıntıları arasında bir süre yaşadı ya da sağlam kalan binalarda birlikte kalabalık bir şekilde oturdular.41 Kamil Su mahallesine döndüğünde cesetler ve yıkılan binaların arasından geçti, tarihi Aydın Camii'nin sadece duvarları ayakta kalmıştı.42 Tamamen yıkılan kendi evininin önünde yabancı bir erkek cesedi yatıyordu.43
Falih Rıfkı Atay şöyle yazmıştır:44
İlhan Berk küçük bir çocuktu ve Deveciler mahallesinde oturuyordu, onun ablası yangında öldü ve kendisi Uzun Bir Adam kitabında hatıralarını yazdı.45 Tarihçi Kamil Su, 13 yaşında Alaybey mahallesinde oturuyordu, olayları yaşadı ailesiyle dağa kaçtı. Sonradan Manisa ve Yöresinde İşgal Acıları, adlı eseri yazdı.46 Ressam Cemal Tollu, yangına Türk ordusunda bir asker olarak şahit oldu ve 1968'de "Manisa Yangını" tablosunu boyadı.4748
Manisa view old picture.jpg|Tepeden genel bakış Manisa old postcard..jpg |Uzakta Ulu cami (1366) görünüyor. Manisa town hall.png | Belediyenin yeniden inşası.
Orijinal kaynak: 1922 manisa yangını. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
U.S. Vice-Consul James Loder Park to Secretary of State, Smyrna, 11 April 1923. US archives US767.68116/34
Consul Park concluded:
"1. The destruction of the interior cities visited by our party was
carried out by Greeks."
"2. The percentages of buildings destroyed in each of the last four
cities referred to were: Manisa 90 percent, Cassaba
(Turgutlu) 90 percent,
Alaşehir 70 percent,
Salihli 65 percent."
"3. The burning of these cities was not desultory, nor intermittent,
nor accidental, but well planned and thoroughly organized."
"4. There were many instances of physical violence, most of which
was deliberate and wanton. Without complete figures, which were
impossible to obtain, it may safely be surmised that 'atrocities'
committed by retiring Greeks numbered well into thousands in the
four cities under consideration. These consisted of all three of the
usual type of such atrocities, namely murder, torture and rape."
"Cassaba (present day Turgutlu) was a town of
40,000 souls, 3,000 of whom were non-Muslims. Of these 37,000 Turks
only 6,000 could be accounted for among the living, while 1,000
Turks were known to have been shot or burned to death." ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page